Batıcılık

Osmanlı Devleti’ nin birçok alanda Avrupa’dan geri kaldığı XVII. yüzyılda herkes tarafından kabul edilmeye başlanmıştı. Bunun bir sonu olarak ıslahat hareketlerinde batılılaşmaya önem verilecekti. İlk olarak askeri alanda başlayan batılılaşma hareketi, daha sonraları devlet ve toplum hayatında da etkili oldu.  Batıcılık, İkinci Meşrutiyet döneminde bir düşünce akımı halini aldı. Bu düşünceyi savunanlar çıkardıkları dergilerde görüşlerini yaymaya çalıştılar. Batının üstünlüğünün bilime dayalı olduğunu ve ona karşı gelmenin doğru olmadığını açıkladılar. Onlar, tek kadınla evliliği, kadın hürriyetini, batılı bir medeni kanunun kabulünü, şeriat mahkemeleri yerine laik mahkemelerin kurulmasını, Latin harflerinin kabulünü, tekke ve zaviyeler ile bütün medreselerin kapatılmasını, fesin kaldırılıp başka bir başlığın benimsenmesini, milli bir ekonominin kurulmasını savunuyorlardı.  Batıcılar arasında görüş ayrılıkları vardı. Batıcıların bir bölümü Avrupa’dan her şeyi almaya gerek yoktur, batılıların teknolojisi alınmalı fakat kültürü alınmamalı görüşündeydi. Diğer bir bölümü ise tek bir medeniyet vardır o da batı medeniyetidir, gülü ve dikeni ile alınmalıdır diyorlardı.

Yorum bırakın